Şimdi kor bu ben, kendim; ve sen yoksun ya gerçekten
Neler neler yok olur hayatımda bir bilsen
kırk katır mı kırk satır mı bana dersen,
ikisi de derim kendim buldum ya kendim ederim,
koy ki ‘etti buldu’ desinler yemin ederim,
kaç kefaret gerekirse gereksin,
al işte
içimde kaç dönüşü olmayan gidiş varsa
o kadar dönüşüm vardır sana
u dönüşünün olmadığı upuzun caddelerde bile
hatta ve hatta kavşaksız yollarda
arkandan son sürat züppe suratlar kovalasa da
ama korkma sen,
kaç ben bulursam, olurum seferber,
inan buna hepsi seninle kalan içinde benin olmadığı benler sadece.
bu nazar boncuğu, bu televizyon ve bu ceket köşede misilleme,
yaygara, kovalamaca, şamata uzun uzadıya
bunların hepsi de sen yoksun ya
ya da sen varken de sen yokmuşcasına insanın kanına dokunurcasına,
yorarcasına,
inadına inadına
bak aldım işte nazar boncuğunu, unut gitsin, olmaz mı
hepsini unut: arabaya benzin koymayı,
cevapsız çağrıları,
mesajları,
şişman şişman yastıkları,
vapurda el sallayan kızları
hatta kızılcık şerbetini bile unut,
bu unuttukların bahanen olsun,
tıpkı gidişteki gibi unut ki dönüşü olsun içinde benim de olduğum benlerin.
__________________________________________________ Erdoğan KARA